İçindekiler:
Günümüzde insanlar hayatlarından ve işletmelerinden akıllı telefonlardan nesnelerin interneti (IoT) her yerde bulunan izleme ve iletişim cihazlarına kadar teknoloji uyguluyorlar. Bu teknolojiler birçok şeyi basitleştirmiş olsa da, insanlar insan unsurunu ve işleri çevrimiçi yürütürken kaynaklarımızı korumak için ortak risk kontrol protokolleri ihtiyacını büyük ölçüde göz ardı etmişlerdir. Bireyler, iş arkadaşlarının, meslektaşlarının ve arkadaşlarının yeteneklerini, beklentilerini ve kişiliklerini tam olarak düşünmezler.
Makine öğrenimi ve yapay zeka hakkında daha çok şey duyuyoruz. Sadece bilgisayarlarımızın ve cihazlarımızın daha güçlü olacağı varsayılabilir, ancak daha akıllı olacaklar mı? Bazıları bilgisayarların daha akıllı hale geldiğini iddia edebilirken, yapay zekanın tamamen yapay olduğu bir nokta var. İnsan unsuru devreye giriyor. Nihai hedefimiz olarak makineden makineye (M2M) ve otonom makine öğrenmesini benimsersek köreleceğiz. (İnsan-teknoloji ilişkisi hakkında daha fazla bilgi için, bkz. 5 Tuhaf Yollar Teknoloji Davranışımızı Değiştiriyor.)
Teknolojiye Aşırı Güven?
Geç kaldıkça, teknolojinin başı çekmesine izin verdiğimizde neyin yanlış gidebileceğine ve neyin yanlış gideceğine dair çok sayıda yüksek profilli örnek gördük (yani, her ikisi de aşırı güvenin bir sonucu olan Hedef ve Sony kesmek). Bunun olması gerekmiyordu. Basitçe söylemek gerekirse, bilgisayarlar her derde deva değildir. Bilmedikleri sorunları çözemezler, bu da insan unsurunun vazgeçilmez olduğu anlamına gelir. Bilgisayarlarımızın ne kadar güçlü veya güçlü olduğuna bakılmaksızın, liderlik ve operasyonel pozisyonlardaki insanlar, bilgisayarlara ne yapacaklarını, ne arayacaklarını, ne zaman ve nasıl cevap vereceklerini söylemek için her zaman gerekli olacaktır.