Her işletme başarılı bir pazarlama kampanyası yapmak ister, ancak seçimler bunaltıcı olabilir. Viral olmalı mısın? Konvansiyonel? Hatta bir fark var mı? Viral pazarlamayı geleneksel pazarlamayla neyin ayırdığına bakacağız.
Bir viral pazarlama kampanyası ile geleneksel bir pazarlama kampanyası arasındaki fark esas olarak mesajın nasıl yayıldığına bağlıdır. Geleneksel bir pazarlama kampanyası, hedef kitlenin nerede olduğunu bulmaya çalışır ve ardından reklamlarının bu yerlerde görünmesini sağlar. Bu temel stratejinin örnekleri oldukça açıktır: bir moda dergisinde bir makyaj reklamı, mahalle süpermarketine bir broşür yerleştiren yerel bir çim biçme hizmeti, bir araba tutkunu web sitesinde bir banner reklam satın alan bir otomobil şirketi vb.
Viral pazarlama kampanyaları, reklam mesajını sosyal medya ağları üzerinden dağıtmak için diğer insanlara bağlıdır. Teorik olarak, bir birey ilginç bir pazarlama içeriği parçasını tüm ağıyla paylaşır; o kişinin arkadaşları daha sonra mesajı kendi ağlarına ileterek bir kartopu efekti yaratır. (Sosyal medyayı anlama hakkında daha fazla bilgi edinin: Sosyal Medyayı Anlama: Bilmeniz Gerekenler.)
Viral pazarlamacılar genellikle bir viral kampanyanın büyük ölçüde markalaşma için olduğunu ve geleneksel pazarlamaya göre önemli ölçüde farklı içeriğe sahip olması gerektiğini iddia ediyorlar. Ancak, konvansiyonel pazarlamanın elinde bulunan yaklaşımlar yelpazesi ile bu ayrım gittikçe daha az belirginleşmektedir. Birçok TV'nin YouTube hitleri olarak gösterdiği gibi, geleneksel pazarlama, özellikle viral olacak şekilde tasarlanmış pazarlama kadar paylaşılabilir. Buna ek olarak, neyin viral olacağını tahmin etmek çok zordur, bu da bir reklamverenin belirli bir kampanyadaki viral olmayı tek hedefi haline getirmesini riskli hale getirir.
Viral pazarlama ile konvansiyonel pazarlama arasındaki temel fark, viral pazarlamanın sosyal paylaşıma, geleneksel pazarlamanın ise mesajı hedef kitleye ulaştırmasına bağlı olmasıdır.